Koronavirüs salgını, okullar kapandığı ve ebeveynlerinin gelirleri düştüğü ya da tamamen kaybolduğu için dünyanın en yoksul milyonlarca çocuğunu eğitimlerine son vermeye ve ailelerini desteklemek için çalışmaya zorladı.

Çocuklar genellikle zorlu, kirli ve çoğu zaman tehlikeli işler yapıyorlar maalesef: Tuğla, çakıl ya da kum taşımak, geri dönüştürülebilir çöpleri toplamak, dilenmek, otları temizlemek gibi. Çocuk istihdamının büyük bir kısmı ise yasa dışı.

Bu, dünyanın en savunmasız insanları olan çocuklar için yıkıcı bir değişim. Eğitim adına ve çocuk işçiliğine karşı yıllar içinde elde edilen kazanımları sekteye uğratan ve yoksulluktan kurtulma umutlarını baltalayan felaket bir değişim. Gelecek vaat eden sayısız öğrencinin eğitimleri yarıda kaldı ve okulların ne zaman yeniden açılacağı da belirsizliğini koruyor. Ancak okullar yeniden tam anlamıyla açıldığında bile, çocukların çoğunun sınıfa geri dönme olasılığı düşük.

İşte yoksul çocukların durumuna ilişkin temel veriler:

Bu süreçte eskiden öğrenci olan çocuklar, inşaat ya da yıkım alanlarında ağır el işçiliği yapmaya, çöpleri toplamaya, seks işçiliği yapmaya, madencilik yapmaya ya da sigara veya havai fişek fabrikalarında çalışmaya zorlandı.

Bu işlerin hepsi de yaralanma ya da daha kötü riskler taşırken çocuklar için çok daha ağır tehlikeler barındırıyor. Genellikle de koruyucu ekipman ve hatta ayakkabı eksikliği sebebiyle. Hindistan’ın Tumakuru kentinde yaşayan 11 yaşındaki Rahul, geçtiğimiz gün babasıyla birlikte bir çöplükte, geri dönüştürülebilir malzemeleri toplamak için çıplak ayakla dolaştı.

Hindistan, okul çağındaki dünyanın en büyük nüfusuna ve en hızlı artan koronavirüs vakalarına sahip. Ülkenin yasaları çoğu durumda 14 yaşın altındaki çocukların çalışmasını yasaklıyor, ancak Hindistan salgın öncesinde bile yoksulluk dolayısıyla yasa dışı çocuk işçiliğinde büyük bir pazara sahip bir ülkeydi.

Sorun büyüdükçe ve hükümetin virüs nedeniyle altüst olmasıyla, yaptırımları sürdürmek de hayli zorlaşıyor.

Çocuk işçiliğindeki artış, küresel durgunluktan kaynaklı çocuklara yönelik diğer tehditleri de artırıyor. Açlık artık dünyanın birçok yerinde bir yıl öncesine göre çok daha fazla insanı tehdit ediyor. Zorla evlendirme, erken yaşta hamilelik ve çocuk kaçakçılığında da artışlar yaşandı.

Milyonlarca çocuğun okula geri dönme olasılığı yok

Çocuklar okuldan ne kadar uzun süre uzak kalırsa ve ailelerinin yaşam şartları ne kadar çaresiz bir hal alırsa, okula geri dönme olasılıkları da o kadar azalıyor. Birleşmiş Milletler, salgın nedeniyle 24 milyon çocuğun temelli olarak okulu bıraktığını tahmin ediyor.

Dünya genelinde bir milyardan fazla çocuk okulların kapanmasından etkilendi. Bu çocukların çoğu çevrimiçi ya da evde eğitime devam edebiliyor. Ancak yüz milyonlarca çocuk bilgisayara, internete ya da özel öğretmenlere erişimi olmayan en yoksul ailelerden geliyor.

Çocukların yaşı büyüdükçe ve aileleri onların kazançlarına bağımlı hale geldikçe okula dönmeleri de zorlaşıyor. Bu maddi bağımlılığın aylarca mı yoksa yıllarca mı süreceğini ise henüz kimse bilmiyor.

Hindistan’ın Bihar Eyaletinde ağır çakıl taşlarını taşıma işi yapan 12 yaşındaki Mumtaz şöyle diyor: “Okul yeniden açıldığında bile ailemin borcu yüzünden bu işi yapmaya devam etmek zorunda kalacağımdan korkuyorum.”

Aileler çaresiz, ücretler düşüyor.

Çocuklarını gönülsüz bir şekilde çalıştıran ebeveynler, çocukları çalışmadığı takdirde ailelerin aç kalacağını dile getiriyor. Dünya çapında yüz milyonlarca insan işsizken, arz ve talep yasası ve kapitalizm de tüm acımasızlığıyla sürüyor. Zorlanan işletmeler, emeğin bolluğundan yararlanarak, halen iş sahibi olan insanların ücretlerini düşürüyor.

Aileler fakirleştikçe, çocuklar işgücüne girerek işgücü fazlalığı yaratıyor. Ve vicdansız işverenler, genellikle üç kuruş para karşılığında çalışan çocukları işe alarak çalışma yasalarını ihlal ediyor. Hindistan, Batı Bengal’de çocuk işçiliği yaşının 8 yaşında kadar düştüğü bildiriliyor.

Onlarca yıllık ilerleme tehdit altında

Tüm dünyada, özellikle Asya’da, yoksulluk yıllardır azalma gösteriyor ve bu sayede giderek daha fazla çocuğun okulda kalması sağlanıyordu. Maalesef pandemi bu gidişatı tersine çevirdi.

Sınıflarından alınıp zorla işe gönderilen öğrencilerin çoğu akademik olarak iyiye gidiyor ve daha iyi bir gelecek hayalleri kuruyordu. O hayaller artık tehlike altında.

Tumakuru’da yaşayan 11 yaşındaki Rahul, doktor olmak istiyor ve öğretmeni onun bu hedefe ulaşacak kadar zeki olduğunu söylüyor. Ancak okuldan ne kadar uzak kalırsa, bu hayali de o kadar uzaklaşıyor.

Hindistan’daki ve diğer birçok ülkedeki hükümetlerin odak noktası ekonomiyi yeniden döndürmek için işyerlerini yeniden açmak oldu. Ancak okulları kapalı tutarken barları, restoranları ve toplu taşımayı açmak dar görüşlülükten başka bir şey değil.

Kaynak: https://www.nytimes.com/2020/09/27/world/asia/coronavirus-education-child-labor.html?s=09#click=https://